Önergede, Türkiye'deki ekonomik politikaların carry trade uygulamalarını cazip hale getirdiği ve bunun ülke ekonomisine olası zararlarına dikkat çekildi.
YÜKSEK ENFLASYON ve DÖVİZ KURU ENDİŞESİ
Çalışkan, TÜİK verilerine göre yıllık enflasyonun %69,53, dolar kurunun ise son bir yılda %25 arttığını vurgulayarak, mevcut para-faiz-enflasyon politikasının bilinçli bir şekilde sürdürüldüğünü iddia etti. Bu durumun "carry trade" olarak adlandırılan ve düşük faizle alınan dövizin yüksek faizle borç verilmesi sistemini ülkede yaygınlaştırdığına dikkat çekti.
CARRY TRADE'İN HAZİNE'YE ETKİSİ
Çalışkan, soru önergesinde carry trade uygulamasına yönelik kısıtlamaların olup olmadığını, yabancı yatırımcılardan elde edilen gelirler ve vergi oranlarını, Hazine'ye verebileceği muhtemel zararlar için alınan önlemleri, carry trade'in banka mevduatları içindeki oranını ve tutarını sordu.
DÖVİZ ÇIKIŞI ve FİNANSAL RİSKLER
Önergede ayrıca, carry trade üzerinden ülkemizden çıkan ve çıkması öngörülen döviz miktarı, bu durumun finans sistemi için sürdürülebilirliği ve 2001 krizi benzeri sonuçların önüne geçmek için alınacak önlemler de sorgulandı.
DÖVİZ KURU ve ENFLASYONLA MÜCADELE
Çalışkan, döviz yükselişine karşı alınan tedbirleri, faiz politikasının TL mevduatlarını teşvik edip etmediğini, Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasında Hazine'den yapılan ödemelerin toplam tutarını ve Merkez Bankası rezervlerinin kaynağını da sorguladı.
Çalışkan, önergesinde son ekonomik verilere de dikkat çekti:
Ø TÜFE 12 aylık ortalamada %69,53 artış gösterdi.
Ø TCMB politika faizi %25'ten %50'ye yükseldi.
Ø Döviz kurlarında yaklaşık %25'lik artış yaşandı.
ÜLKE EKONOMİSİ CİDDİ RİSKLERLE KARŞI KARŞIYA
Çalışkan soru önergesiyle, Türkiye'deki ekonomik gidişata dair endişeleri bir kez daha gündeme taşıdı. Carry trade gibi uygulamaların kontrol altına alınmaması durumunda ülke ekonomisinin ciddi risklerle karşı karşıya kalabileceği konusunda uyarıyor.
