Delilinden nasipsiz, kullara hayat verip
“La havle”yi dilime, yerleştiren sen oldun
Hâli pür melalimdir, sayende kaldım garip
Gözlerimi hüzünle, yarıştıran sen oldun
Düşünen beyinlere, aslını tanıtarak
Tefekkür edenleri, düzene bakıtarak
İstemde bulunana, sistemi okutarak
Gözlerimi beşlerle barıştıran sen oldun
Cehaletin son hızla yaşandığı devirde yerde
Eşin benzerin yoktu yaratılan beşerde
Hesabın olduğunu bildirerek mahşerde
Oyunun kuralını değiştiren sen oldun
İnsanlığı irşatta soyundurup başrole
Habibim dediğini, çevirerek mesule
Oku diye emrini verdiğinde Resul’e
Göğsüne yüklenerek, sıkıştıran sen oldun
Salındırdığın ipi, ellerinde tutarak
Bulunduğun makamdan, gurbet ele atarak
Aşk badesi içirip, düşü düşe çatarak
Nurseli’ni sürgünle, tanıştıran sen oldun