Sermayemden payını, nasibi olan alır
Nasibi olmayanın, eli koynunda kalır
Yalan dünya cenneti, gölgemde mana bulur
Mutluluğun kaynağı, Karcığar ustasıyım
Korkuları gideren Irak’ın borsasıyım
Anımı doyurunca, gariplik mutfağında
Külüm ateşe döndü, sevdanın ocağında
Sabrıma yenilince, umutlar sokağında
Dert içindeki derman, Dügah’ın temasıyım
Dinleyeni ağlatan, Mahur’un tasasıyım
Yıldız geçinenleri, tahtından indirenim
Okuyanın yüzüne, tebessüm konduranım
Mühür vurduğum sözle, zamanı donduranım
Ötelere konuşan, Müsteâr voltasıyım
Canları rahatlatan, Lale-gül potasıyım
Geri çevrilmez Hak’tan, uzanınca ellerim
Kimliğimin adına, hizmet etti yıllarım
Yüreğimin izinden, anlaşılır yollarım
Aşkın cesaretiyle, Nikriz’in semasıyım
Hayal, sır telkin eden, Zengüle narasıyım
Tercüman olmayınca, kelamı yaraladım
Celladıma kandilli methiye sıraladım
Hiçlikle süslenilen, perdeyi araladım
Aşk sırlarını açan, Bûselik kıtasıyım
Akla ziyan işlerde, Neva’nın aynasıyım
Aldırmadan gönlümün, sınıfta kaldığına
Aldırmadan aklımın, müptela olduğuna
Aldırmadan gözlerin, ferinin solduğuna
İnsana çile veren, Hüzzam’ın çırasıyım
Hüzün içinde lütuf, Şevkefza mısrasıyım
Yıldızlarla dost olur, bahtına dargın olan
Gündüzleri düş görür, geceden sürgün olan
Safıma kaynak yapsın, aşkına tutkun olan
Aşk yoluna kurbanım, Isfahan postasıyım
Aşkta yok olan benim, Çârgâh’ın güftesiyim
Sevdamın karşısında, utanır arzu, heves
Gama kefen biçmede, olamaz benden enfes
Cana bayram ettirir, aldırdığım her nefes
Sonsuzluğun kaynağı, Şîvekâr nisasıyım
Yücelik denilince, Eviç’in sofrasıyım
Yelkovanlar tanığım, yaşımın bestesiyim
Uykulardan olalı, düşümün hastasıyım
İlmini almasam da, işimin ustasıyım
Aşkın suskunluğunda, Semah’ın dünyasıyım
Nurseli’nin düşünce, Hümayun yasasıyım