Gönlümün efendisi, aşkıyla yeter bana
Aşıklar masalında, sevdanın tokuyum ben
Aklımdan geçenlere vicdanım noter bana
Mutluluk tuvalinde, sevdanın rengiyim ben.
Gözlerimden okunur, müstesna oymaklıyım
Ruhumun gıdası o, sevgiye yolaklıyım
Hanedandan soyum var, doğuştan ocaklıyım
Dostlarımın dilinde, sevdanın parkıyım ben.
Ayrılığa talimden, kalpleri kararanlar
Derde düşer ilimden, yolunu çevirenler
Kurtulamaz elimden, gözlerimi yoranlar
Gönlümün ihmalinde, sevdanın okuyum ben.
Aklımı almadıkça, ize sığmam imkansız
Kalbimi çalmadıkça, saza sığmam imkansız
Yazan pir olmadıkça, söze sığmam imkansız
Aşıkların telinde, sevdanın görküyüm ben.
Anlatmaya gerek yok, ben kimim sözde canlar
Gönül denen soframdan, nasibi olan anlar
Hak edene ikramım, bitmeyen heyecanlar
Sevenlerin yolunda, sevdanın farkıyım ben.
Sevmeyi bilmeyenler, ham hayale girişir
Yolu aşktan geçenle, yollarımız kesişir
Sermayesi aşk olan, yüreğimde devleşir
Düşlerin mealinde, sevdanın köküyüm ben.
Gönlümden geçenlere, amellerim arkadır
Boşa ömür tüketmem, her nefesim aşkadır
Adını andığımda, tıklaması başkadır
Bedenimin solunda, sevdanın barkıyım ben.
Gülistan diyarının yeliyle savrulmuşum
Yüreğimi tıklatan düşlerle doğrulmuşum
Hayalleri zorlayan, bir aşkla yoğrulmuşum
Bülbüllerin gülünde, sevdanın mülküyüm ben.
Aklımın ermediği, hasret çıkmazındayım
Varlığın hükmettiği, hiçlik niyazındayım
Küllenmeyen bir aşkın, sönmeyen közündeyim
Gücüm onun rolünde, sevdanın çarkıyım ben.
Kandırmasın bakışım, çelikten sert suyum var
Seneler değişse de, değişmeyen huyum var
Ay yıldızlı bayrağın, gölgesinde payım var
Nurseli’nin dilinde, sevdanın Türk’üyüm ben.