Yaşadığım hayata, mezar kazılmadıkça
Gönül denen sarayın, dümensiz rehberiyim
Sevilenle yaptığım ikrar bozulmadıkça
Düşünce düşünenin, ödünsüz severiyim.
Ben beni tanıyorum, Ocaklıdan soy bende
Hedefi vurmak için, gerilecek yay bende
Aşk meyini neşeyle yudumlatmak huy bende
Karşılıksız aşkların, hüzünsüz pınarıyım.
Sevdanın eşiğinde, yol bulan Arzu benim
Seraplar ülkesinde, rol çalan Leylacan’ım
Kerem’in düşlerinden el alan Aslıhan’ım
Aşk yolu yolcusunun, unvansız lideriyim.
Emanetin hakkını, uğratamam ihmale
Vefasıza bakışım, yeter de artar bile
Ayağa kaldıramaz, cerrahi müdahale
Canımı üzenlerin, vicdansız gaddarıyım.
Ebabil kuşlarından, işin sırrını çözdüm
Niyetimi aklıma, altın harflerle yazdım
Delillerin hasıyla, ele kargışlar dizdim
Mayası bozukların, dermansız kederiyim.
Öznesi olmayınca, akla ziyan vurgunun
Derbederi olsam da, sol yanımda sürgünün
Hak katından armağan, aşk denilen duygunun
Geldiğimiz noktada, dumansız eseriyim.
Hüneriyle boynumu, bükse de birileri
Gönül mayası bozuk çıksa da birileri
Nurseli düşlerini yıksa da birileri
Mülteci gülüşlerin, amansız dilberiyim .