NURSEL


GÜZEL İNSAN ŞARTI BU, HAZ OLMAZ DAR’A KARŞI


Rakamla anlaşılmaz, altının beşten farkı

Başlangıcın sonudur, toprağın taştan farkı

Düşünce düşte olur, gerçeğin düşten farkı

Dengenin hükmü kalkar, poz olmaz kura karşı

Gönül yükünü yıkar, naz olmaz yâre karşı.

 

Akıllı olanların, sermayesi yok değil

Olmayınca darası, can bedene yük değil

Varlığın hikmetini, düşünenler çok değil

Hiçlik olsa hiç yoktan, az olmaz kâra karşı

Nereden bilsin şeytan, biz olmaz bire karşı.

 

Yakışan budur ele, el olur ele eller

Yangınların dilini, hâlinden bilir küller

Aldığımız her nefes, ömrümüze el sallar

Ayazdan pay misali, buz olmaz kar’a karşı

Görünen köy misali, giz olmaz sırra karşı.

 

Hayra alamet değil, boşa hayal kuruşlar

Yolumuza yük olur, akla ziyan görüşler

Hallacı Mansur gibi, olmayınca duruşlar 

Boşuna efeleniş, söz olmaz nura karşı

Avamdaki direniş, tez olmaz zora karşı.

 

Nefsin emrindeki ben, depremlerle yarışır

Onu ıslah etmeye canlar boşa uğraşır

Caddeler ve sokaklar, birbirine karışır

Temelden sallanınca, iz olmaz yere karşı

Sonunda küllenince, köz olmaz nâra karşı.

 

Hoşgörü boyasıyla, boyanınca Nurseli

Yolun sustuğu yere, dayanınca Nurseli

Erenlerin sesiyle, uyanınca Nurseli 

Hoşgörüde artı bu, göz olmaz köre karşı

Güzel insan şartı bu, haz olmaz dar’a karşı.