Ayarı gönlümüzde, her biri yeşil altın
Alternatif tıp için, cevherimiz yanıyor
Ardıç, kızılcık, sedir, meşe, kızılçam, kayın
Çiğdem, Kekik, Madımak, Kengerimiz yanıyor.
Cehennemi andırır yurdun cennet beldesi
Bunun bir tek sebebi, insanlık müsveddesi
Bir anda küle döndü, kağıdın hammaddesi
Yangında kitabımız, defterimiz yanıyor.
Canlı varlık kalmadı, doğal denge bozuldu
Onların alayına toplu mezar kazıldı
Gücüm aciz kalınca, vicdanım çok üzüldü
Yalnızca orman değil, kaderimiz yanıyor.
Onaylamaz zerrece bunları aklıselim
Yeryüzünde hiçbir dert, olamaz bundan elim
Nasıl rahat olalım, nasıl üzülmeyelim
Kırk yıllık, elli yıllık, eserimiz yanıyor.
En kutsal varlığımız, Amanos’un büstüydü
Heybetli duruşuyla, hepimizin dostuydu
Gözü dönmüş caniler, servete nasıl kıydı
Pahası biçilmeyen, değerimiz yanıyor.
Vicdanı hür herkesin Allah’a havalesi
Cehennemden çıkmasın failin sülalesi
Boynunu büker hepten artık Arsuz Lalesi
Böğürtlen, abızambak, zahterimiz yanıyor.
Nasıl yaktı caniler, körpecik fidanımı
Dağlarımın feryadı, donduruyor kanımı
Nurseli’yim manzara acıtıyor canımı
Dörtyol’un dağlarında, ciğerimiz yanıyor
İçinde bin bir türlü, canlarımız yanıyor.