Şafağı bekler , gözlerimin ışıksız feri ….
Gecenin karanlığına inat.
Hani bir umuda sarılmak ister , küçücük bir umuda …
Bir hayale dokunabilmek ve hissedebilmek .
Oysa bilmez mi ki ?
Karanlıklar da aydınlığa gebe değil midir?
Bilmez mi ?
Yorgun zihinlerin bulantılarında , çalkantılarında
Gece ile gündüzün kardeş olduğunu .
Bilmez mi ?
Doğan güneş ve çıkan ay ikizdir.
Bilmez mi ?
Kara bulutlar doğurur yağmuru ,
Sıcaktan çatlamış topraklar ise göğe sunar bunu .
Her şey bölük pörçük , her şey zerrane tozcuk , her şey gri …
Her şey buğulu ve yine her şey çığlık atarcasına sessiz bu aralar….