Sedat


BENİ BİR YUSUF ARADI


Telefon çaldı açtım

Naif bir erkek sesi

-Abi ben İstanbul’dan arıyorum, adım Yusuf

-Numaranı felancadan aldım,

-Sana ulaşmamı söyledi

-Askerliğimi nizamiye çavuşu olarak Dörtyol’da yaptım

-Gecenin bir yarısı narenciye getirirlerdi nizamiyeye

-Bunu kınalı kuzular yesin derlerdi

-Oranın insanına minnet borcum var

-Depremin olduğu ilk günden beri burada yardım topluyoruz

-Fakat trafiği yoğunlaştırmamak için birkaç gün bekledik.

-Yollar müsaitse geleceğiz

-İhtiyaçlarınız ne ise söyleyin 

Cevap verdim Yusuf’a

Çadır, battaniye, ısıtıcı…

-Başka’ dedi, başka ne lazım

Son seçimde kime oy verdiğimi sormadı

Şafi miyim; Sünni miyin sormadı

Yahudi mi? Ermeni mi? Laz mıyım?

Merak dahi etmedi…

Gözüm doldu, sesim çatladı…

Yusuf özür diledi

-Abi seni üzmek için aramadım

Üzüntüden değil Yusuf’um sevinçten

İnsanın insana iyiliği hesapsız, sorgusuz olmalı

Vatana borcunu öderken,

Ülkenin namusunu beklerken 

Verilen üç tane narenciyeyi boynuna borç yapan Yusuf

Mezhebin meşrebin hiç önemli değil

Sen var oldukça dünya dönmeye devam edecek

Sen var ol YUSUF

16 Şubat 2023