Vefalı hâllerimi, doğrularken izlerim
Nafile yıllarımı, sorgularken sözlerim
Islanan ellerimi, yargılarken gözlerim
Olmazsa olmazlardan, kaçmaya kalktığımda
Kaf Dağı’nın ardına, sürülendim aşk için.
Bilinmeyen bahara kaldığında muradım
Elimde olmayarak, umutlardan ıradım
Saatler bilinmeze koşarken adım adım
Gözlerimden inciler, saçmaya kalktığımda
Ben benden kaça kaça, yorulandım aşk için.
Gönlümden geçenleri, ünleterek aklıma
Erenlerin huyunu, dinleterek aklıma
Her yanmadan kanmayı, anlatarak aklıma
Bahtiyarlar safına geçmeye kalktığımda
Yalnızlığın tahtına kurulandım aşk için.
Can evimde boy veren, sürgünün ertesinde
An içinde zindanda, deryanın ortasında
Pusulası kaybolmuş, geminin rotasında
Gönlüme münasip yâr seçmeye kalktığımda
Bir hülyanın peşinde savrulandım aşk için.
Sevilenden kaynaklı derde göğüs gererek
Düşler arenasında, hünerimi sererek
Yüreğime hükmedip, kararımı vererek
Gülistan diyarına, göçmeye kalktığımda
Kellesi koltuğuna verilendim aşk için.
Gerçeklerin hakkını, hakkıyla kavrayarak
Görülmemiş düşleri, birlikte yaşayarak
Gerekirse bu yolda zarara uğrayarak
Yâr gözünden baharı içmeye kalktığımda
Narı nur zannederek, kavrulandım aşk için.
Sekizlerden beşlere cana çatarken güneş
Aldığım her nefese hüzün katarken güneş
Gönlümün eşiğinde, doğup batarken güneş
İlkbahar ekip yazı, biçmeye kalktığımda
Düğüm üstüne düğüm vurulandım aşk için.
İşlerken bakışıma, sevdanın nakışını
İzlerken ikilerin, canımı yakışını
Umutlarım beslerken, kanımın akışını
Hasretliğin boyunu, ölçmeye kalktığımda
Aklımın buyruğundan ayrılandım aşk için.
Canı rehber kılarak, ağrıların yoluna
Arzı endam ederek, çağrıların yoluna
Yemin olduğu için, arıların yoluna
Bir çiçekten çiçeğe, uçmaya kalktığımda
Gecelerin üstüne, serilendim aşk için.
Seherleyin toplarım, gamların cümlesini
Kırana izin vermem, Nurseli hevesini
Adıma yükleyince, yüreğimin sesini
Yelkeni yâr yoluna, açmaya kalktığımda
Elemlerine kanat gerilendim aşk için.