Yeter ki he diyen çıksın huyuma!
Ayağına gümüş leğen de hazır!
Hizmetim sınırsız, hem de daima!
Ot oburum derse, çimen de hazır!.
Işık gelen yere kurşun sıkarsa
Akıntıya doğru kürek çekerse
Benle inat yarışına çıkarsa
Sırtına vuracak palan da hazır.
Bensiz dolaştırmam Çeşme, Urla’yı
Zor bulur böyle bir tatlı belayı
Atadan, dededen kalma tarlayı
Ekerse yabayla, dirgen de hazır.
Kalbi benim için atmazsa eğer
Buyurduğum yere gitmezse eğer
Verdiğim yumuşu tutmazsa eğer
Çatısı gökyüzü mesken de hazır.
Yer vermeyiz asla sözde gıybete
Doyamayız dostlar ile sohbete
Can sıkarsa başvurarak şiddete
Ayılık edene orman da hazır.
Takdir eder bizden olan cemiyet
Eşrefi mahlûkuz biz de nihayet
Büyüklük taslayan olursa şayet
Hemen kırılacak gerdan da hazır.
Darda koyup bekletmezse Hızır’ı
Yaşatırsa her nefeste huzuru
Olduğunda düşlerimin nazırı
Baldan daha tatlı soğan da hazır.
Masal anlatmıyor Nurseli size
Fikrimle uğraşta gelmezse dize
Elim antrenmanlı arpacık, geze
Domdom kurşunuyla kefen de hazır.