NURSEL


AYAĞINA GÜMÜŞ LEĞEN DE HAZIR!


Yeter ki he diyen çıksın huyuma!

Ayağına gümüş leğen de hazır!

Hizmetim sınırsız, hem de daima!

Ot oburum derse, çimen de hazır!.

 

Işık gelen yere kurşun sıkarsa

Akıntıya doğru kürek çekerse

Benle inat yarışına çıkarsa

Sırtına vuracak palan da hazır.

 

Bensiz dolaştırmam Çeşme, Urla’yı

Zor bulur böyle bir tatlı belayı

Atadan, dededen kalma tarlayı

Ekerse yabayla, dirgen de hazır.

 

Kalbi benim için atmazsa eğer

Buyurduğum yere gitmezse eğer

Verdiğim yumuşu tutmazsa eğer

Çatısı gökyüzü mesken de hazır.

 

Yer vermeyiz asla sözde gıybete

Doyamayız dostlar ile sohbete

Can sıkarsa başvurarak şiddete

Ayılık edene orman da hazır.

 

Takdir eder bizden olan cemiyet

Eşrefi mahlûkuz biz de nihayet

Büyüklük taslayan olursa şayet

Hemen kırılacak gerdan da hazır.

 

Darda koyup bekletmezse Hızır’ı

Yaşatırsa her nefeste huzuru

Olduğunda düşlerimin nazırı

Baldan daha tatlı soğan da hazır.

 

Masal anlatmıyor Nurseli size

Fikrimle uğraşta gelmezse dize

Elim antrenmanlı arpacık, geze

Domdom kurşunuyla kefen de hazır.