Cumhuriyet Halk Partisi, Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, Hatay’da depremzedeler için inşa edilen konutlardaki zemin çalışmalarında yapılan usulsüzlük iddialarına ilişkin Bakanlığa vermiş olduğu soru önergesi ile birlikte yazılı bir basın açıklamasında bulundu.
Basına yansıyan iddiaların yurttaşları endişeye sürüklediğine dikkat çeken CHP’li Kara, “6 Şubat depremleri sonrasında, Hatay'da depremzedeler için başlatılan konut projelerinin zemin iyileştirme çalışmalarına dair kamuoyunda giderek artan endişeler var. Özellikle Antakya, Defne ve Armutlu ilçelerimizde Emlak Konut tarafından inşa edilen binalarda, fore kazık sistemi yerine daha düşük maliyetli yöntemlerin tercih edildiği iddia ediliyor. Önceki Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Mayıs ayı başında Malatya'yı ziyaretinde, deprem konutları için tam 40 milyon dolarlık bir fore kazık ihalesi yapıldığını ve sağlam, depreme dayanıklı evler inşa etmek amacıyla aylardır fore kazık çakıldığını belirtmişti. Ancak, aylardır sözü edilen bu "hummalı" çalışma gerçekten yapılıyorsa, şu soruyu sormak gerekiyor: Eğer depreme karşı hayati öneme sahip fore kazık sistemi Hatay'da uygulanmadıysa, bu kritik teknik neden ihmal edildi?
Depremde en büyük yıkımı Hatay yaşadı. Hala daha artçı depremlerin korkusuyla, tedirginlikle yaşamımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Bu topraklarda yeniden ayağa kalkmak için depreme dayanıklı binaların inşası bir ihtiyaç değil, bir zorunluluk. Fore kazık sistemi ise zayıf zeminlerde binaların güvenliğini sağlamak için kullanılan en etkili yöntemlerden biri. Bu sistemin kullanılmadığı yönündeki iddialar, inşa edilen binaların sağlamlığı ve direnci açısından endişe uyandırıyor. Sahada çalışan işçilerin uygulamalara tepki gösterdiği ve bazı mühendislerin olası bir facianın sorumluluğunu üstlenmemek için görevlerinden istifa ettiği haberleri de basına yansımış durumda.
Konut yapımında zemin iyileştirme çalışmalarıyla ilgili yeterli bilgi paylaşılmaması, yurttaşlarımızı bir güvensizlik ortamına sürüklüyor. Kamuoyuna yansıyan tüm bu iddialar haklı olarak projelerin deprem güvenliği konusunda ciddi şüpheler uyandırıyor.
Deprem bölgelerindeki yurttaşlarımızın güvenliği oldukça hayati bir konu. İktidarda olanların en temel sorumluluğu, insanlara güvenli ve sağlıklı bir yaşam alanı sunmaktır. Bakanlığın sessiz kalmayı bir kenara bırakarak, bu projeleri şeffaf bir şekilde yürütmesi ve yurttaşlarımızın detaylıca bilgilendirmesi gerekiyor.
Bu doğrultuda Bakanlığa soru önergemizi teslim ettik ve kendilerinden cevap bekliyoruz: