“Kürt düşmanı arıyorsanız PKK terör örgütüne bakacaksınız”
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, DEM Grubuna cevaben TBMM kürsüsünden yaptığı konuşmada; “Gazeteci değil sözde gazetecilerin, gazetecilik değil aktivistlik yapanların, halkın gazetecisi değil PKK terör örgütünün gazeteciliğini yapanların gazeteciliğini burada konuşmak asla doğru değildir” dedi.
Yayman Meclis Kürsüsünden, “Biz, söz hakkını sonuna kadar savunuyoruz, düşünceyi sonuna kadar savunuyoruz ama asla terörün, şiddetin bir hak arama yöntemi olmasını savunmuyoruz. Biz, gerçek gazetecilerin öldürülmesine karşıyız; eğer bir Kürt düşmanı arıyorsanız PKK terör örgütüne bakacaksınız.” dedi.
İşte TBMM Dijital Mecralar Komisyonu Başkanı AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman’ın önemli açıklamaları:
“DEM Partisi’nin Meclis Araştırma Önergesi hakkında söz almış bulunmaktayım. Burada biz hükmet olarak, AK Parti olarak, Cumhur İttifakı olarak kesinlikle gerçek gazetecilerin gerçekleri yazmasını, kamuoyunu bilgilendirmesini çok doğru bir tavır olarak buluyoruz ve destekliyoruz.
AK PARTİ OLARAK TÜRKİYE’DE FAİLİ MEÇHULLERE KARŞIYIZ
Gerçek gazetecilerin asla ve asla sözlerini kısılması gibi bir durum söz konusu olamaz. Çünkü AK Parti kurulduğu 2001 yılında hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacak demiştir. Sayın Hatip’in dile getirdiği Musa Anter cinayeti, ben üniversitede öğrenciydim zaten biz AK Parti olarak Türkiye’de faili meçhullere karşıyız. Ben Özgür Gündem bombalandığında İstanbul’da Kadırga Yurdu’nda öğrenciydim ve biz devletin rutin dışına çıkmasına karşı olan bir siyaset anlayışından geliyoruz ve dün olduğu gibi bugün de gerçek gazetecilerin, basın yayın organlarının demokrasilerde dördüncü kuvvet olduğunu görüyoruz. Şimdi Nazım Daştan ve Cihan Bilgin ile ilgili doğru bilinen yanlışlar var. Bunlar hangi gazeteciler cemiyetine üyeler? Türkiye’den nasıl yurtdışına çıkmışlar? Karakozak’ta, Mümbiç’te ne yapıyorlar? Buradaki sizin araştırma önergesindeki gerekçenizle Sayın Hatip’in ifadeleri arasında bir tezat var. Hatip’in ifadesinde sanki bunu Türkiye Cumhuriyeti yapmış gibi bir algı operasyonu var. Asla bunu kabul etmiyoruz. Çıkın bunu kim yapmışsa açıkça söyleyin ve gazeteciler cemiyeti niye buna sahip çıkmıyor. Gazeteciler cemiyeti bu konuyla ilgili niye açıklama yapmıyor bunu bir kez daha ifade etmek lazım.
TERÖR, ŞİDDET, ASLA BİR HAK ARAMA YÖNTEMİ DEĞİL
Gazeteci değil sözde gazetecilerin, gazetecilik değil aktivistlik yapanların, halkın gazetecisi değil PKK terör örgütünün gazeteciliğini yapanların gazeteciliğini burada konuşmak asla doğru değildir. Biz, söz hakkını sonuna kadar savunuyoruz, düşünceyi sonuna kadar savunuyoruz ama asla terörün, şiddetin bir hak arama yöntemi olmasını savunmuyoruz. Biz, gerçek gazetecilerin öldürülmesine karşıyız; eğer bir Kürt düşmanı arıyorsanız PKK terör örgütüne bakacaksınız.
TERÖRİSTANA ASLA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ
Suriye ile ilgili tavrımız nettir, Suriye Suriyelilerindir, Suriye’de kuşatıcı kapsayıcı bir hükümet kurulacaktır ve teröre asla müsaade edilmeyecektir. Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunuyoruz ve teröristana asla müsaade etmeyeceğiz. Burada DEM Partisi’nin Araştırma Önergesi teklifine asla katılmıyoruz.
HER DEFASINDA BU MECLİSİ KÜRT DÜŞMANI OLMAKLA SUÇLUYORSUNUZ
Söz yükselterek asla hakikatlerin üstü kapatılamaz. Eğer bir Kürt düşmanı arıyorsanız PKK terör örgütüne bakacaksınız. AK Parti kurulduğundan beri Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, “Eğer bir soru varsa bu sorun benim sorunum” demiştir. “Gerekirse Baldıran zehri içerim” demiştir ve sizin grubunuz her defasında bu Meclisi Kürt düşmanı olmakla suçluyorsunuz. Bu dili kınıyoruz, bu dili asla kabul etmiyoruz. Nazım Daştan ve Cihan Bilgin ile ilgili sosyal medya paylaşımlarına bakıldığında konu açıklığa gelir. Siz şunu söyleyebiliyor musunuz; Bunu Türk Silahlı Kuvvetleri mi yaptı? Türk Silahlı Kuvvetleri’ne asla bunu söyleyemezsiniz. Burada çok açık biçimde PKK terör örgütünün paylaşımlarını yapmak suretiyle, PKK terör örgütünü öven açıklamalar yapan ve Türkiye’den pasaportuyla çıkmayan, orada terör örgütüne destek olan paylaşımlar var. Bunların kayıtlara geçmesini istiyoruz.
CUMHUR İTTİFAKI OLARAK ‘TÜRKİYE’DE HERKES EŞİT VE BİRİNCİ SINIF VATANDAŞTIR’ DİYORUZ
AK Parti olarak, Cumhur İttifakı olarak dün olduğu gibi bugün de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde herkes eşit ve birinci sınıf vatandaştır diyoruz. Bu mesele sizin istismarınıza kapalıdır, asla bu dili kabul etmiyoruz ve burada Sayın Devlet Bahçeli’nin başlattığı sürece en azında bir hürmetkâr tavrınızı bekliyoruz.”