Küresel ısınma, buzulların erimesi, ozon tabakasında açılan delik, doğal yaşama insanoğlunun yaptığı tahribatlar…
Bu aralar çokça izlenen bir belgeseli, ki çocuklarıma da izlettim, tavsiye ederim dedi.
“Gezegenimizde Yaşam”…
Özdemir; Yüzyıllar içerisinde dünya doğal seleksiyon ve insan etkisi ile değişiyor, dönüşüyor. Bu dönüşüm sürecinde evrilebilen canlılar hep ayakta kalabildi diye söyledi ve sözlerine şöyle devam etti.
“Kentlerimiz de evrilmek ve değişen/dönüşen dünya koşullarında güncellenmek ve yenilenmek zorunda. Aksi takdirde sürdürülemez, yani yaşanılamaz şehirlerde, ömrümüz boş mücadelelerle savrulup gidecek . Dün deprem, bugün deniz taşkını, su baskını derken, sürekli olarak kamu kaynakları tadilatlara harcanıyor, esnaf cebinden yiyerek ayakta kalmaya çalışıyor, gelecek nesiller korku ve telaşla, daha büyüyemeden omuzlarına devase bir yük ile sıralarını bekliyor” dedi.
Özdemir; Lafın özeti, 6 Şubat 2023 sonrası yapmış olduğum açıklamada “İskenderun sahil bandı 1 metrenin üzerinde çökmüştür, ayakta kalan az hasarlı binalarımız dahi bundan sonra risk altındadır, depremin etkileri bundan sonra günlük yaşama yansıyacaktır” demiştim diye söyledi.
Maalesef kış aylarının henüz başında bu acı etkiyi görmeye başladık. Başladık diyorum, çünkü henüz yeni başladı diyerek de ekledi.
Yıllar önce İskenderun sahil bandının ülkemizin en güzel yerlerinden biri olduğunu ancak yapılacak her hizmetin bu banda yüklenmesinin ileride (maalesef artık bugünlere) büyük sıkıntılar doğuracağını, yaşanacak afet durumlarında tüm kent günlük yaşantısının kitleneceğini belirtmiştim diyerek konuştu.
Özdemir; “İskenderun belediyesi sahilde, kaymakamlık sahil, valilik ek bina sahilde, bankalar, kafeler, iş yerleri, birçok okul, kütüphane (eskisi-yenisi), avm, evlendirme dairesi, lunapark, merkez bankası, vergi dairesi, tapu, nüfus müdürlüğü, deniz ticaret odası, İTSO, emniyet, diş hastanesi, ilçe sağlık merkezi, ilçe milli eğitim müdürlüğü ve şuan daha aklıma gelmeyen birçok kamu ve özel sektör ofisleri ve binaları sahil ve bağlı caddelerde” diye söyledi.
Sonuç; İskenderun’da hayat kilitlendi.
Özdemir; Değişen iklim koşulları, değişen zemin faktörü, değişen zaruretler ve gelecek nüfus ve ticaret projeksiyonları gözetilerek, ihtiyaçlar belirlenmeli ve çözüm modelleri hazırlanmalıdır. Hazırlanacak bu modeller imarlaşmada hukuken belirleyici olan 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planına yansıtılmalı, gerekli revizyonlar yapılmalıdır diye söyledi .
Aksi takdirde, martta, nisanda yazın gelmesine aldanmayın, kış her yıl tekrar tekrar daha acı şekilde üstümüze gelecek dedi.