AK Parti Hatay İl Başkanı Dr. Mustafa Erdoğan, 23 Şubat 2025 tarihinde gerçekleştirilecek 8. Büyük Olağan Kongresi öncesinde bir basın açıklaması yaptı. Kongrenin “Adında AK, Işığında İstikbal” sloganıyla yapılacağını duyuran
Dr. Erdoğan, AK Parti’nin büyük bir coşku ve heyecanla kongre sürecini tamamladığını belirtti.
Erdoğan, 12 Ekim 2024’te ilçe kongrelerinin başladığını ve 7 Şubat’ta İstanbul Kongresi ile bu sürecin tamamlandığını ifade etti. İl ve ilçe kongrelerinin büyük bir birlik ve beraberlik içinde gerçekleştiğine vurgu yaparak, “Teşkilatlarımızda olağanüstü bir birlik ve beraberlik hâkim oldu. Bu süreçte, bizleri her zaman güçlü kılan, bu azim ve kararlılıktır” dedi.
AK Parti’nin, Cumhurbaşkanı ve Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin her köşesinde hizmet verdiğini dile getiren Dr. Erdoğan, AK Parti’nin 81 ilde teşkilatlarını büyük bir özveriyle çalıştırarak güçlü bir aile olduklarını belirtti. Erdoğan, AK Parti’nin geçmişteki tecrübeleriyle geleceği şekillendirdiğini vurgulayarak, “Kadrolar arasında eski ya da yeni ayrımı yoktur, sadece güçlü bir ekip ruhu ve adanmışlık vardır” şeklinde konuştu.
Kongre sürecinde önemli değişikliklere de değinen Erdoğan, ilçe başkanlıklarında yüzde 65, il başkanlıklarında ise yüzde 75 oranında değişim sağlandığını açıkladı. Bu değişimin partiyi yeniliklerle güçlendireceğini belirten Erdoğan, “Cumhurbaşkanımızın dediği gibi, kongremiz yeni bir atılımın miladı olacaktır” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, AK Parti’nin Türkiye’nin geleceği için büyük bir mücadele verdiğini ve bu mücadelede en büyük hedefin daha güçlü, daha özgürlükçü ve daha demokratik bir Türkiye inşa etmek olduğunu söyledi. “Bugün, hayallerimizi büyük ölçüde gerçeğe dönüştürmenin huzurunu yaşıyoruz” diyen Erdoğan, muhalefetin dahi hayalini kuramayacağı eserlerin AK Parti tarafından Türkiye’ye kazandırıldığını dile getirdi.
AK Parti’nin uluslararası alandaki gücüne de dikkat çeken Erdoğan, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde dünyada mazlumların sesi, adaletin savunucusu ve yaralı vicdanların tercümanı haline geldiğini belirtti.